Herkesin kendini yetersiz ve değersiz hissettiği, karamsar ve kaygılı düşüncelerle yol alan mutsuz insanlar düşünün. Zorunlu olarak yapmak durumunda kaldığı gündelik işler dışında hiçbir şey yapmama hissiyle dolu, sorumluluk almaktan kaçınan insanlar…

Bir zombi filmini anlatmıyor bu söylediklerim. Eskiden ara sıra çevremizde ya da kendimizde hissettiğimiz ama şu an çok uzun süreli devam eden ve içimizden hiçbir şey yapma isteği gelmeyen bu duygu durumuna verilen tanım: Depresyon

Türkiye’de 2008-2020 yıllarını kapsayan son 12 yılda kişi başına antideprasan kullanım miktarı yüzde 76 arttı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 3 yılda psikiyatri kliniklerine 7 milyon 953 bin 651 kişinin başvuru yaptığını açıkladı.

Bu durumun oluşmaması için uzmanların bizlere yaptığı çözüm önerileri ise;

  • Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler
  • Anda kalmayı sağlayacak egzersizler
  • Sevdiklerini mutlu etmek.
  • Sevdiklerinle bir arada olmak.
  • Yardım faaliyetlerinde bulunmak.
  • Sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak.
  • Uyku düzenini sağlamak.
  • Dengeli beslenme şeklinde olmaktadır.

Doktorların sunmuş olduğu bu çözüm yolları ve düzen sağlama rutinleri Rabbimizin manevi iyilik ve güzellik halinin depolanması, ruhu ve bedeni tamirat ve bakıma alarak sıkıntılı hallerin çözülmesi, huzur ve mutluluğun artması için bizlere verdiği zaman dilimi olan Üç ayları getirdi aklıma.

Türkiye ve dünyada artan psikolojik sıkıntılar, şiddet oranları, cinayetler, yasa ve ahlak dışı tüm hal ve hareketlerin hepsinin sebebini, insanların iniş çıkışlarını bilen Rabbimiz aciz olarak nitelenen ama iradesi ile bu hallerden çıkabilecek insana çözüm yolu sunmak ve hayatını dengeli yaşamasını sağlamak için bakım zamanı hediye etmiş.

Alışveriş merkezlerine sürekli gidiyor ihtiyacımız olan malzemeleri alıyoruz. Ancak buralar yılın belli zamanlarında kampanyalar-fırsat günleri düzenliyorlar. Bizde bu zaman diliminde alışverişi tercih ediyorsak normalde bir ürüne sahip olmak için vereceğimiz miktarın çok altında ödüyoruz. İşte üç aylar Rabbimizin bizlere bedenen ve ruhen istediğimiz şekle bürünmemiz için yaptığı fırsat günleridir. Hepimizin farklı uğraşlarda, bazılarımızın çeşitli ilaçlarda aradığı sevinç hali bu fırsat günlerinde arınacağını düşünen her mümin kulun gönlüne peşinen yatırılır.

Arınmak ve temizlenmek niyeti taşıyınca insan, nelerden arınacağının muhasebesini yapmaya başlar. “Hangi huylarım sınırların dışında, hangileri haddi aşıyor, yapmak isteyip yapamadıklarım neler?”

Bu muhasebeye başlayınca insan başkalarını düşünmeyi bırakır. Kendine odaklanır ve “NASIL” sorusuna cevap aramaya başlar. Cevap aramaya başlayan insanın beyni zaten cevaplarla bağlantılar kurarak sahibine yardımcı olup çözüm yollarını sunar.

Bu fırsat günlerinde beslenme ve uyku alışkanlarımızı düzene sokma noktasında ise yardımcımız Allahu Tealadır. Yeme içme saatlerimiz belli. Tavsiye edilen uyku saatleri de… Hal böyle olunca ne zamandır yapılmak istenen dengeli hal oturmaya başlar hayatımızda.

Yine bu günlerde iftar ve sahur sofralarında akrabalarımızla ve arkadaşlarımızla olduğumuz birliktelikler, birbirimize yaptığımız dualar ruhumuzdaki sıkıntıları daha kolay atmamıza, birlik ve beraberliğin gücü ile huzura kavuşmaya vesile olur.

Bu süreçte birey olarak yapmakta gevşeklik gösterdiğimiz, devam etmekte zorlandığımız ibadetlerimizi mukabelelerle, teravih namazları ve yardım kampanyaları ile toplu olarak yapar ve ruhumuzun ihtiyacı olan hali düzene oturtmuş oluruz.

İbadetler yapıldıkça hissedilen duygularla daha fazlasını yapma ihtiyacı hisseden insan başkalarının da bu arınmayı yaşamasını ister. Böyle olunca daha çok kişiye anlatmak, faydalanmasını sağlamak adına çırpınır durur. Sonra birde bakar ki başkasına yaptığını sandığı yardımların hepsi yapana iyi gelir. Birçok zamandır, farklı kişilerde, alışkanlıklarda aranan huzur ve mutluluğa ulaşıldığı fark edilir.

İşte Rabbimiz uykumuzdan, beslenmemize, düşünce tarzımızdan, yaşam şeklimize, birlikte olduğumuz insanlardan, zararlı alışkanlıklarımıza kadar getirilmesi gereken düzen ve denge halini her yıl zorunlu olarak getiriyor. Ve bizler bu hal içinde bakıma alınıyoruz. Bakımdan çıktığımızda bulacağımız hal girerken seçeceğimiz pakete ve vereceğimiz ücrete yani niyetlerimize ve çabamıza bağlı.

Arınmak duasıyla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir